Yazı İçeriği
Sağlık Bakanlığı Müşteşarı Sayın Prof. Dr. Eyüp GÜMÜŞ’ün katıldığı bir toplantıda “Aile Hekimliği” ile ilgili yapmış olduğu açıklamalar, sistemin geleceği açısından çok önemli. Açıklamasında aile hekimliğinin tam olarak nasıl işlemesi gerektiğini bize anlatan sayın müşteşarımıza teşekkür ederiz.
Sağlık Bakanlığı’nın internet sayfasında, sayın müsteşarımızın açıklamaları şöyle yer aldı.
Su Sanitasyonunun Önemi ve Su Sanitasyonunda Yerel Yönetimlerin Rolü Toplantısı
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Antalya’da düzenlenen “Su Sanitasyonunun Önemi ve Su Sanitasyonunda Yerel Yönetimlerin Rolü Toplantısı”na katıldı.
Müsteşar Gümüş, yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak sağlık alanında önemli yatırımlar gerçekleştirildiğini belirtti.
Prof. Dr. Eyüp GÜMÜŞ ve Aile Hekimliği Açıklamaları
Aile hekimlerinin vatandaşlarla birebir temasla sağlıklı yaşamı teşvik ettiklerini belirten Gümüş, 22 bin aile hekiminin görev yaptığını, bir aile hekimine 3 bin 500 kişinin düştüğünü aktardı. Gümüş, bu sayıyı 3 bin 500’ün altına düşürmek için çalıştıklarına değinerek, “Önümüzdeki yıl itibarıyla 3 binin altına indireceğiz. Bir aile hekimine hedefimiz 2 bin 500 civarında vatandaşımızı vermek ve onlara birebir sağlık hizmetlerini sunmalarını sağlamak.” diye konuştu.
Sağlıklı yaşam ne kadar uzatılırsa Bakanlığın o kadar karı olacağına dikkati çeken Gümüş, bununla ilgili 20 binin üzerinde aile hekiminin, ebelerin, hemşirelerin sahada Halk Sağlığı Başkanlığı bünyesinde çalıştığını ifade etti.
Gümüş, tüm yöneticilerin sağlıkta ortak hareket kültürüne erişmesi gerektiğini söyleyerek, yeni dönemde sağlıklı yaşam kültürünü “nakış gibi” vatandaşların beynine işlemek gerektiğini vurguladı.
Aile Hekimliği Koruyucu Hizmet Verir.
Aile hekimliğinin asıl amacı koruyculuk hizmetidir. Bu hizmet öncelikle hasta olmayan sağlıklı bireyler içindir. Bu hizmet daha yeni doğan döneminde aşılamalarla başlar, bebelik ve çocukluk döneminde izlemlerle devam eder, ailenin her aşamada çocuklarıyla ilgili bilgilendirilmesi sağlanır. Çocuklarımızın hasta olmadıkları halde izlemlerinde görülen anormallikleri veya hekimin tavsiyesi üzerine gerekli uzmanlık alanlarına sadece kontrol amaçlı dahi olsa sevki ile de erken teşhis aşamasıyla hayatımızı kolaylaştırır. Ergenlik dönemlerinde ailenin koruyuculuğundan uzaklaşmaya çalışan gençlerimizin sağlıklarıyla ilgili takipleri yine aile hekimleri tarafından yapılır. Bu dönemde özellikle obezite açısından yapılan takiplerle hem çocuklarımız hem aileleri sağlıklı yaşam konusunda bilgilendirilirler. Obezitenin nedenin araştırılması için yani diyet dışında altta yatan başka bir rahatsızlığının olup olmadığı konusunda yine aile hekimleri gerekli uzmanlık alanlarına sevk yapabilirler. Özellikle erişkin dönemlerde, hastalandıktan sonra veya hastalığı yenme aşamasında da elbette aile hekimlerinin kişiyi destekleyici, motive edici, tedavi ve takiplerini yaptırması konusunda yardımcı tutumuna devam etmelidir. Bunların dışında kişinin sağlık açısından korunabilmesinin sağlanması için her yaş grubunda aşılama uygulamalarını da aile hekimleri uygun gördükleri durumlarda yaparlar.
Ancak, ne yazık ki, sistemin ülkemizde tam olarak hala uygulanamadığı da bir gerçektir. Aile hekimliği sistemi ne yazık ki insanların kolayca ilaç yazdırabildiği bir yer olarak görülmektedir, çoğu vatandaşımız tarafından.
Aile Hekimliği Teşhis Birimi Değildir.
Aile hekimliği bir teşhis birimi değildir. Aile hekimliği, koruyucu hizmet veren ve buna uygun olacak şekilde dizayn edilen bir birimdir. Aile hekimliği biriminde, teşhis koyma amaçlı ayrıntılı aletler olmadığı gibi aile hekimliği birimlerinde istenebilen kan tahlilleri de genel takiplerin yapılması amaçlıdır. Aile hekiminin görevi, teşhis koymak değil hastalıkların oluşmasını önleyebilmektir. Bu konuda, aile hekimi kişileri tabiri caizse sürekli olarak telkin ederek, hastalarda farkındalık oluşturulmaya çalışır. Bu görevi mesai içerisinde sadece aile hekimliği biriminde değil, mesai içinde veya dışında gittiği, bulunduğu tüm ortamlarda ki buna yürüdüğü yollar da dahil, gerçekleştirir. Yani, yolda, manavda, kasapta, okulda, misafirlikte gördüğü her kişiye su içmeyi, hareketliliği, sigaradan, alkolden uzak durmayı, yediğimiz gıdaların içeriklerine dikkat ederek şekerli, unlu ürünlerden uzak durmayı, tuzu kısıtlamayı önerir. Kilo takibinin önemini ve kiloyu sınırlandırabilme yöntemlerinden bahseder. Aile hekimliği birimlerine kişileri hasta olmadan dahi davet ederek, tansiyon takiplerini ve ölçülerinin kaydını tutar.
Toplumun Sağlığı İçin, Bireyin Sağlığını Yükseltebilmek
Aile hekimi bireyin sağlığını düzenleyerek, yapmış olduğu bu işlemleri öncelikle birey için yapar. Ama, yapmış olduğu bu işlemlerin toplamı toplumun sağlığını yükseltir.
Aile hekimlerinin tek tek bireylerin sağlığını yükseltebilmesi için de, her bir bireye daha fazla zaman ayırabilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle şu anda bir aile hekimine düşen hasta sayısının genel olarak bakıldığında yüksek kaldığını söyleyebiliriz. Bu sayının düşeceğinin sinyalini veren sayın müsteşarımızı ve Sağlık Bakanlığı yetkililerini desteklemekle birlikte, toplumu motive etmesi gereken meslek grubunun da her açıdan motivasyonunun yüksek tutulmasının devam etmesi gerektiğini de düşünmekteyim. Motive olamayan bireyler, kimseyi motive edemezler.
Saygılarımla,
