Türkçe, günümüzde bir çok dış kaynaklı sözcükle karışmıştır. Ayrıca, Arapça, Farsça, Fransızca ve günümüzde yüksek oranda İngilizce kökenli bir çok sözcük, dilimizde yer edinmeyi sürdürmektedir. Ayrıca, bu sözcüklerin bir çoğu, bireylerin uğraştıkları iş kollarından dolayı dilimize girmektedir. Bu konuda, öncelikli iş kolları; ticaret, hukuk, sağlık, ilahiyat alanındaki iş kollarıdır. Ancak, bu durumun Türkçe’ye özgü bir durum olmadığını, diğer dillerde de benzer durumların olduğunu unutmamak gerekir. Ancak, sağlık alanında çalışan bireyler olarak, her geçen gün artan bu duruma karşı yapılabilecek bir şeyler var mıdır? Bu konuda oluşturulabilecek, Türkçe sağlık sözlüğü önerileri, bu yazıda yorumlar bölümüne yazılarak, ortak bir çalışma yapılabilir mi? Bu yazı, bu tür sorulara yanıt verebilmek için düzenlendi. Eğer, konu ile ilgileniyorsanız, yazıyı okumayı sürdürebilirsiniz.
Neden Kimi Alanlarda Dışarıdan Sözcükler Daha Ağırlıklı?
Doğrusu, bir konuda bir dilde belirli bir dilin baskınlığı varsa, bu durumun genellikle bir anlamı vardır. O alanda, o dili kullanan ülke ya da ülkelerin belirgin öncülüğü vardır. Günümüzde dilimize, sağlık alanındaki yeni sözcük geçişleri genellikle İngilizce’den olmaktadır. Ancak, önceki dönemlerde ise, Arapça ve Latince kökenli sözcük geçişleri öne çıkmıştır.
Dışarıdan Sözcükler Yalnızca Sağlık Alanında Mı?
Bu durum yalnızca sağlık alanında böyle değildir. Kimse şunu söylemesin. “Biz neden doktorların söylediklerini anlayamıyoruz?” Söylenen bu söz, sağlık alanına özel kullanıldığında suçlayıcı bir anlam taşıyabilmektedir. Ancak, işin doğrusu, bir işin kendisine özel sözcüklerle anlaşılmasının, anlatılmasının ve aktarılmasının olağan bir durum olduğudur. Bir hakimin, bir avukatın söylediklerini anlayabilmemiz her durumda olası mıdır? Benzer bir durum, din görevlileri için de geçerli değil midir? Siz hiç dini konuları anlatırken öz Türkçe kullanan bir imam gördünüz mü? Göremezsiniz de. Ya da araç ustanız, aracınızın “debriyaj balatasını” değiştirmek istediğinde, ne yapıyorsunuz? Anlamamazlıktan mı geliyorsunuz? Anlaşılacağı üzere, dilde her alanda dışarıdan sözcüklerle karşılaşmak olasıdır. Ancak, belirli bir oranda tutabilmek için, dış kaynaklı sözcüklerin dile girişlerini başı boş bırakmamalıyız. Bu konuda, yapılması düşünülen, tam bir yalınlıktan öte, gereksiz dış kaynaklı sözcüklerin dilde yer bulmasının önlenebilmesidir.
Türkçe Olduğunu Düşündüğümüz Her Sözcük Gerçekten Türkçe Mi?
Dış kaynaklı sözcüklerin çoğu kendini belli etmekle birlikte, kendini belli etmeyen Türkçe’ye Türkçe gibi yerleşmiş sözcükler de vardır. Bu durum, Türkçe’nin eski bir dil olması, her dönemde çeşitli dillerle karşılaşması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Can sözcüğü dış kaynaklı bir sözcüktür ancak Türkçe’ye tam anlamıyla yerleşmiştir. Öyle ki Türkçeleştirmeye çalıştığımız bir çok sözcükte can hemen yerini alır. Cankurtaran sözcüğünde olduğu gibi. Bunun dışında gerçekten kendisini Türkçe sandığımız ancak kökeninin gerçekten de başka diller olduğu sözcükler de vardır. Bunları dilbilimciler çok daha iyi bilecektir. O yüzden burada yapılmaya çalışanın yüzde yüz Türkçe sözcükler üretmek olduğu öne sürülemez.
Türkçe Sözcük Üreterek Öz Türkçe’den Uzaklaşılıyor Mu?
Yeni Türkçe sözcükler ürettikçe, diğer Türkçe konuşan toplumların konuştuğu Türkçe’den uzaklaşılıyor diye düşünülebilir. Ancak, bu her dönemde olan olağan bir durumdur. Türkçe konuşan toplulukların konumsal olarak birbirinden uzaklaşmasıyla, konuştukları dillerin de değişmesinin bir nedeni de budur. Diğer dillerden etkilenmelerinin yanısıra, dillerin kendi içindeki gelişimleri ülkesel, bölgesel kısıtlamalarla dilin kendini değiştirmesini sağlar. İngilizce – Almanca dillerinde olduğu gibi.
Her Sözcük Adayı Dilde Yer Bulur Mu?
Dilin bazı özellikleri vardır. Bunlardan biri de dilin diri olmasıdır. Bundan ötürü, dile, bir sözcük güç kullanarak yerleştirilemez. “Televizyon” yerine önerilen bir çok sözcük adayı bugün ortada yoktur. Toplumun, her bireyi yabancı bir sözcük olan televizyona “televizyon” demektedir. Ancak, bir başka sözcük olan “computer” sözcüğünde ise, iş tersine dönmüştür. “Computer” sözcüğü, toplumun her bireyiyle yeryüzüne, “bilgisayar” olarak yayılmaktadır.
Tükçe Sağlık Sözlüğü İçin Önerilerle Yapılabilecekler
Özellikle, sağlık alanında karşılaştığınız dış kaynaklı sözcüklerin yerine yeni sözcük adayları üretebiliriz. Bu sözcük adaylarını yorum bölümünde paylaşabilirsiniz. Ancak, paylaşılan bu yorumunuz, paylaşılmaya uygun bir yorum olarak değerlendirildiğinde, yorumlar bölümünde yayınlanarak, ayrıca yazı içerisinde, sözcük önerileri bölümünde de yer alacaktır.
Ayrıca, üretilen sözcük adaylarının uzman çalışması sonucu ortaya çıkmadığı ve bu konuda uzman kişilerin üretmediği sözcükler olacaklarının bilincindeyiz. Ancak, öneri olarak sunulan sözcük adaylarının, yazılarda ve yaşamda kullanılmasıyla, topluma sunulması amaçlanmaktadır. Sunulan kimi sözcükler, belki hiç kullanım alanı bulamayacak ama yine de denemek doğru bir davranış olacaktır. Ayrıca, sağlık alanında, her sözcüğe Türkçe karşılık bulunamayacağı, bulunsa da birebir eş anlam veremeyeceği de bilinmelidir. Sözcüklere bulunan kimi karşılıkların, kimilerine gülünç gelebileceği de olağan bir sonuç olacaktır.
Türkçe’deki Sağlık Sözcükleri
Sağlık alanında kullanılan kimi sözcüklere Türkçe karşılıklar, Türk Dil Kurumu’nca bulunmuştur.
Anestezi: Duyu yitimi
Diyabet: Şeker hastalığı
Doktor: Sağaltıcı
Epidemi: Salgın
Hastalık: Sayrılık
Hipertansiyon: Yüksek kan basıncı
İlaç: Em
Laboratuvar: Deneylik
Lenf: Ak kan
Poliklinik: Toplubakılık
Rapor: Yazanak
Sendrom: Belirge
Semptom: Belirti
Standart: Ölçün, ölçünlü
Sulcus: Oluk
Tahlil: Çözümleme
Tansiyon: Kan basıncı
Tedavi: Sağaltım, iyileştirme
Teşhis: Tanı
Tıp: Sağlık bilimi
Zehir: Ağı
Türkçe Sağlık Sözcükleri Önerileri
Aile Hekimi (aile doktoru): Bireysel yaşatbilge
Ameliyat: Kesal
Ameliyathane: Kesalyeri
Anatomi: Gövdekesit
Anatomi Ana Bilim Dalı: Gövdekesit Ana Bilim Dalı
Biyoloji: Yaşambilim
By-pass: Yeni-geçiş
Cerrah: Kesal yaşatbilge
Dahiliye uzmanı: İç sayrılıkları yaşatbilgesi
Diş hekimi: Diş sayrılıkları yaşatbilgesi (diş doktoru)
Eczacı: Emsağlar
Eczane: Emyeri
Enjektör: Basaryayar
Fixus: Oynamaz
Genel cerrah: Genel kesal yaşatbilge
Hekim: İyiltici
Karekod: Karegiz
Merhem: Sürem
Mikrop: Mini yaşam
Muayene: Sağlık incelemesi
Pandemi: Küresel Salgın
Reçete: Önerem
Sağlık raporu: Sağlık yazanağı
Hastane Servisi: Yataklı İyileştirme Alanı
Tablet (bilgisayar) : Yüzey bilgisayar
Tablet (hap): Yutem
Tıp doktoru: Yaşatbilge
Telefon: Sesilet
Virüs: Ufakaskıntı
Görsel Kaynağı
Görseli Gerd Altmann Pixabay‘a yükledi.