Yazı İçeriği
- 1 Aile Hekimliği
- 2 Aile Hekimliğine Neden Gerek Duyuldu?
- 3 Kimler Aile Hekimi Olabilmektedir?
- 4 Aile Hekimliği Türkiye Modeli
- 5 Sözleşmeli Aile Hekimleri Devlet Memuru Mu?
- 6 Aile Sağlığı Çalışanlarının Durumu Nasıl?
- 7 Kamudan Geçen Hekimlerin ve Sağlık Çalışanlarının Memuriyet Durumları Bitmiş Midir?
- 8 Hekimler Sözleşmeli Aile Hekimliği Görevine Nasıl Başvurur?
- 9 Sözleşmeli Aile Hekimliği ve Döner Sermaye
- 10 Aile Hekimliğinde Ödemeler Nasıl?
- 11 Aile Hekimine En Fazla Kaç Kişi Kayıtlı Olabilir?
- 12 Aile Hekimine Kesin Kayıtlı Olmak ve Hekim Değiştirmek
- 13 Aile Hekiminin Görevleri Nelerdir?
Yazının son güncellemesi 26 Şubat 2025, güncellemeyi yapan Hekimsel.com
Daha önce hekimliğin sözcük anlamını irdelediğimiz “Doktor, Tabip, Hekim, İatro, Atasagun” adlı yazıda “hekim” sözcüğünün kökeniyle anlamından söz etmiştik. Hekimlik, sağlık alanındaki iş kollarından biridir. Bir çok alana ayrılmıştır. Sağlık alanında çalışan tabiplerle, ilgili okdukları alanlarda halka sağlık hizmeti sunulmaktadır. Bu alanlardan biri de “Aile Hekimliği” uzmanlık alanıdır. Bu yazıda “Aile Hekimliği Nedir?” konusunda ayrıntılı bilgi paylaşılmaktadır.
Aile Hekimliği
Bireyi bütünüyle değerlendirmeyi amaçlayan aile hekimliği nedir? Öncelikle bireysel ve koruyucu hekimlik alanıdır. Birinci , ikinci ve üçüncü basamak sağlık alanlarında görev alanları vardır. Uzman hekim olup, akademik çalışma alanları da vardır. Adı her ne kadar aile hekimliği olsa da yaptıkları işlere bakıldığında özünde “bireysel hekimlik” yapmaktadırlar. Ancak, yüksek olasılıkla bir ailenin tüm bireylerine bakabilen bir uzmanlık alanı olması nedeniyle daha çok “aile hekimliği” olarak tanımlanmıştır.
Aile Hekimliğine Neden Gerek Duyuldu?
Bu sorunun en kısa yanıtı aile hekimliğinin bir bireyi bütünsel değerlendirebilen bir Tıp alanı olmasıdır. Artan uzmanlık alanları bireyin belirli bölgelerine yoğunlaşmışken, aile hekimliği bir bireyin bütün yakınmalarına yanıt arayabilen bir bölümdür. Ayrıca, değerlendirmeleri yalnızca o bireyle de kalmaz. Aile hekimi, bireyin bütün ailesini tek başına sağlık incelemesinden geçirebilmektedir. İşte, bu özellik onu bir çok yerde ilk akla gelen hekim olarak göstermek için yeterli olmaktadır.
Kimler Aile Hekimi Olabilmektedir?
Aile hekimliği bir uzmanlık alanıdır. Bu nedenle, aile hekimi olmak için, bir Tıp Fakültesinden “Tıp Doktoru” olarak mezun olmak gerekmektedir. Sonrasında da Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanarak, aile hekimliği uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlamanız gerekir. Böylece, aile hekimliği uzmanı (AHU) olursunuz. 2. ve 3. basamakta karşılaştığınız aile hekimi olarak yönlendirildiğiniz hekimler, genellikle aile hekimliği uzman hekimleridir. (AHU ve SAHU asistanları hariç) Ancak, Türkiye’de başka aile hekimleri de var. Toplumun genelde karşılaştığı ve bildiği aile hekimleri sözleşmeli aile hekimleri olarak adlandırılan başka bir gruptur. Sözleşmeli aile hekimliği nedir? Türkiye’de nasıl uygulanıyor?
Aile Hekimliği Türkiye Modeli
Ülkemizde, “Aile Hekimliği Türkiye Modeli” olarak uygulanmaya başlanan aile hekimliğindeki hekimler sözleşmeli aile hekimleridir. Bu yazıda anlatılan aile hekimleri ayrıca belirtilmediği sürece, sözleşmeli aile hekimleridir.
Türkiye’de 5 tür aile hekimi vardır:
- Sözleşmeli aile hekimliği yapan pratisyen aile hekimi
- Sözleşmeli aile hekimliği uzmanlık eğitimi alan aile hekimi (SAHU)
- Sözleşmeli aile hekimliği yapan aile hekimi uzmanı
- Uzman aile hekimi (Aile hekimliği uzmanı, AHU)
- Başka bir Tıp alanında uzman olup, sözleşmeli aile hekimliği yapan uzman tabipler
Sözleşmeli Aile Hekimliği Nedir?
Sözleşmeli aile hekimleri, eskiden sağlık ocakları olarak bilinen günümüzde aile sağlığı merkezleri olarak adlandırılan yerlerde çalışmaktadırlar. Genel olarak aile hekimliği sertifika programına katılıp aile hekimi sertifikası almış olan pratisyen (genel uygulayıcı) tabiplerden oluşur. 2. ve 3. basamak sağlık kurumlarında çalışan aile hekimleri, SAHU asistanları hariç, sözleşmeli aile hekimi değildirler. 2. ve 3. basamakta karşılaştığınız aile hekimleri eğer SAHU asistanı değilseler, aile hekimi uzmanı (AHU) ya da asistanıdırlar.
Ülkemizde, aile hekimliği birimlerinde sözleşmeli aile hekimi olarak çalışabilecek hekimler üçe ayrılır.
- Uzman Olmayan Hekimler (Pratisyen)
- Uzman Aile Hekimleri
- Diğer branşlardaki Uzman Doktorlar
Sözleşmeli Aile Hekimi Olabilmek İçin Gerekenler?
Sayılan bu hekimlerden aile hekimliği uzmanları dışındakilerin, sözleşmeli Aile Hekimliği yapabilmeleri için “Aile Hekimliği Sertifikaları“na gereksinimleri vardır. İlgili sertifikası olmayan hekimler sözleşmeli aile hekimliğine başvuramaz. Sözleşmeli aile hekimleri, 1. basamak sağlık görevlerini üstlenirler ve aile hekimliği birimlerinde çalışırlar. Sertifika eğitimleri ve sertifikalar Sağlık Bakanlığınca verilmektedir.
Sözleşmeli Aile Hekimleri Devlet Memuru Mu?
Sistem içinde sözleşmeli aile hekimi olarak görev yapan hekimlerin çoğu uzman olmayan hekimler olup, bir çoğu daha önceden kamuda çalışmış hekimlerden oluşur. Ancak, sözleşmeli aile hekimliğine geçişle, öncesinde kamuda çalışan hekimler, görevlerinden ücretsiz izne ayrılmış olurlar. Ücretsiz izin sürecinde, sözleşmeli aile hekimliği yapan hekimler, 657 Devlet Memurları Kanununa göre değil 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununa göre şu anki görevlerini yapmaktadırlar. Dolayısıyla sözleşmeli aile hekimleri devlette çalışmayan hekimlerden de gerek duyulduğunda, gerekli koşulları sağlamalarıyla seçilebilmektedirler.
Yukarıda sayılanlar ışığında, sözleşmeli aile hekimlerinin görevlerini devlet memurları kanuna göre yapmadıkları açıktır. Dolayısıyla, sözleşmeli aile hekimlerine devlet memurlarına uygulanan işlemler uygulanamaz. Aile hekimlerine verilecek görevler, Aile Hekimliği Kanununa göre verilir. Sözleşmeli aile hekimleri görevlerinde 657 sayılı devlet memurları kanununa bağlı olmasalar da bu aile hekimlerinin kamu çalışanı olmadıklarını göstermez. Sözleşmeli aile hekimleri “diğer kamu görevlisi” olarak tanımlanır. Özel bir kurumda çalışan bir kişinin belediye başkanı seçildiğini düşünün. Bu kişi belediye başkanı olduğunda devlet memuru değildir ama artık kamu görevlisidir.
Aile Sağlığı Çalışanlarının Durumu Nasıl?
Sözleşmeli Aile hekimliğinde yukarıda sayılanlar sözleşmeli olarak çalışan aile sağlığı çalışanları için de geçerlidir. Aile sağlığı çalışanları da, aile hekimliği birimlerinde görev aldıkları sürece devlet memuru olarak tanımlanmazlar.
Ancak, burada anımsatılması gereken kavramlar var. Nasıl aile hekimliği nedir sorusuna yanıt verdiysek, aile sağlığı çalışanı nedir sorusuna da yanıt verelim. Öncelikle, aile hekimliği biriminde aile sağlığı çalışanı denildiğinde kimden söz edilmektedir? Aile sağlığı çalışanı, aile hekimliği birimlerinde hak edişi devletçe ödenen yalnızca bir kişi olan ebe, hemşire ya da sağlık memurudur.
Bunun dışında, sözleşmeli aile hekimlerinin yanlarında ek çalışanlar da vardır. Bu çalışanların aylıklarını devlet değil sözleşmeli aile hekimleri öder. Bu kişiler ebe, hemşire, sağlık memuru, güvenlik görevlisi, tıbbi sekreter, hizmetli vb iş kollarından olabilirler. Ancak, aile hekimlerinin çalıştırdıkları bu kişiler aile sağlığı çalışanı olarak tanımlanmazlar. Bu kişiler ebe, hemşire gibi sağlık çalışanı bile olsalar aile hekimleri bu kişileri işçi olarak çalıştırır. Dolayısıyla bu kişilerin tıbbi uygulama yapmaları da uygun olmaz.
Kamudan Geçen Hekimlerin ve Sağlık Çalışanlarının Memuriyet Durumları Bitmiş Midir?
Kamudan aile hekimliğine geçen kişiler, görevlerinden istifa etmemişlerdir. Yalnızca görevlerinden ücretsiz izne ayrılmışlardır. Dolayısıyla aile hekimliği sistemine geçen bu kişilerin memuriyetleri ve memuriyet hakları sürmektedir. Ancak, aile hekimliğine geçmeleriyle, yaptıkları görevleri Aile Hekimliği Kanunu’na göre yapmakta ve hak edişleri de bu kanuna göre uygulanmaktadır.
Hekimler Sözleşmeli Aile Hekimliği Görevine Nasıl Başvurur?
Sözleşmeli aile hekimi olmak isteyen tabipler, öncelikle yeni bir biriminin kurulmasını ya da var olan biriminin herhangi bir nedenden dolayı boşalmasını beklemek zorundadırlar.
Böyle bir durum olduğunda, ilgili müdürlükler konuyla ilgili bir yerleştirme duyurusu yayınlarlar. Gerekli koşulları sağlayan sözleşmeli aile hekimi adayları yerleştirme işlemine katılırlar. Yerleştirmeye katılan aile hekimleri, pratisyen hekim ve uzman hekim olarak ikiye ayrılırlar. Uzman hekim kontenjanı olan boş aile hekimliği birimi varsa öncelik uzman hekime verilir, uzman hekim kontenjanı olmayan yerlerde pratisyen hekimler kendi aralarında hizmet puanlarına göre sıralanarak yerleştirme işlemine girerler.
Yerleştirmede esas olan pratisyen, uzman ayrımı yapıldıktan sonra hizmet puanıdır. Hekimler, hizmet puanına göre sıralamaya girerler. Yerleştirmeye katılan hekimlere bu sıralamaya göre, sıradaki boş yere başvurmak isteyip istemedikleri sorulur. Buna göre, sıralamada sıra kendisine gelen hekim boş yere başvurmak istediğini belirtirse o yerin yeni aile hekimi olur. Başvurmak istemezse, başvurmak istediği başka boş yer de yoksa sıradaki hekime geçilir.
Sözleşmeli Aile Hekimliği ve Döner Sermaye
Sözleşmeli aile hekimliklerinde döner sermaye yoktur. Döner sermaye sistemi aile hekimliği sistemi dışında kalan Toplum Sağlığı Merkezlerinde, Evde Bakım Birimlerinde ve hastanelerde uygulanmaktadır.
Aile Hekimliğinde Ödemeler Nasıl?
Aile hekimleri kendilerine kesin kayıtlı kişi sayısı üzerinden hak ediş almaktadır. Ancak, tek koşul bu değildir. Aile hekimine bağlı yaşlı nüfus, gebe sayısı, bebek çocuk sayısı aile hekiminin hak edişini etkiler. Yaşlı, gebe, çocuk gibi kişilerin katsayıları farklıdır. Bu nedenle bu kişilerin sayısı daha yüksek katsayıyla çarpılarak aile hekiminin hak edişinin daha yüksek olmasına olanak sağlar.
Bunun dışında, sözleşmeli aile hekimliklerinde yapılması gereken aşıların tam yapılması hak edişi yükseltir. Bebek-çocuk izlemlerinin ya da aşılarının eksik yapılması ise hak edişte düşmeye yol açar.
Bunların dışında, aile hekimliğinde HYP (Hastalık Yönetim Paneli) de vardır. HYP’de belirtilen izlem ve tarama sayılarına ulaşan aile hekiminin hak edişi artar. Bunları yapamazsa ek bir ödeme alamaz. HYP’yi yapmama durumunda ek ödeme alamayan sözleşmeli aile hekiminin, hakedişinde azalma da olmaktadır.
Ayrıca, aile hekimliğinde destek ve teşvik ödemeleri de vardır.
Aile hekimlerindeki hak edişlerin benzer uygulamaları aile sağlığı çalışanlarında da vardır. Dolayısıyla aile sağlığı çalışanlarının da hak edişleri yaptıkları işlemlere göre artabilir ya da azalabilir.
Hak edişlerde bir bütünlük olmaması, ek ödemelerin çoğunlukta olması ise emeklilikte daha düşük aylık alınmasına yol açmaktadır. Bu durum sağlık çalışanlarının tepkisine yol açmaktadır.
Aile Hekimine En Fazla Kaç Kişi Kayıtlı Olabilir?
Hekime kayıtlı olabilecek kişi sayısında bir sınır olmamakla birlikte, devlet ödeme yaparken 3500 kişiye kadar ödeme yapmaktadır.
Aile Hekimine Kesin Kayıtlı Olmak ve Hekim Değiştirmek
Eğer hiç bir aile hekimine kayıtlı değilseniz, kayıt olmak için;
- Kendi istediğinizle bir aile hekimine başvurarak, kayıt olmak istediğinizi dile getiriniz.
- Aile hekimi, size kayıt için bir form imzalatacak ve bu şekilde aile hekimine kesin kayıt yaptırmış olacaksınız.
- Aile hekiminizi değiştirmek istediğinizde de aynı şey geçerlidir. Geçmek istediğiniz aile hekimine başvurarak, hekim değiştirme talebinizi kendisine iletin, aile hekimi sizin için hazırladığı forma imza atmanızı isteyecektir.
- Düzenlenen forma imza atmanızdan ve bu formun Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı birimler tarafından onaylanmasından sonra hekim değiştirme talebinize istinaden hekiminiz değiştirilecektir.
- Aile hekimi değişikliklerinde 18 yaş üstündeki kişilerin kendilerinin aile hekimine başvurmaları şarttır.
- 18 yaş altı kişilerin hekim değişikliği veya hekime kayıt işlemleri velileri tarafından yapılabilir.
- Ayrıca, e-nabız sistemi üzerinden de aile hekimliğinizi değiştirebiliyorsunuz. E-nabız sistemi üzerinden yapacağınız işlemlerden önce, e-nabız ile ilgili yazıyı okuyabilirsiniz.
Aile Hekiminin Görevleri Nelerdir?
Aile hekiminin birincil görevi koruyucu hekimliktir. Bu nedenle aile hekimi başta bebek ve gebeler olmak üzere tüm nüfusunun aşı ve izlemlerini yapar.
Bunun dışında tansiyon, boy, kilo, bel, nabız takibi de bir başka görevdir. Bunlara, şeker, kolesterol takipleri de eklenebilir. Ayrıca, kanser taramaları da aile hekimlerinin yaptığı bir başka koruyucu hekimlik uygulamasıdır.
Aile hekimlerinin birincil görevleri bu olmasına karşın günlük hasta muayeneleri de yapmaktadırlar. Bunların dışında yasalarda belirtilen raporları da düzenleyebilmektedirler.