Yazı İçeriği
Yazının son güncellemesi 1 Ekim 2020, güncellemeyi yapan Hekimsel.com
Yerli ve Milli Kavramları ile Yerli Cep Telefonları ve Gelecekleri
Hekimsel düşüncelerimi yansıtmaya çalıştığım bu yazımda, günümüzde herkesin ilgi odağı olmayı başarmış bir sektörün yerlileşmesinden bahsetmek istedim. Yerli cep telefonları. Bu yazıda yerlilik ve millilik kavramları ile yerli cep telefonları hakkında bilgi paylaşımı yapılmaktadır.
Yerli Ürün Ne Demek?
Yerli cep telefonları konusuna girmeden önce yerli ürünün hukuki açıklaması nedir? Hangi ürünler yerli üründür? Bu soruların cevabını Yerli Malı Tebliği’ni inceleyerek bulabiliriz. Yerli Malı Tebliği’ne ulaşmak için bağlantıya tıklayınız.
Bu tebliğ iincelendiğinde, yerli malı katkı oranının belirlenmesiyle ilgili maddenin Madde 5 olduğu görülmektedir. Ayrıca, YERLİ MALI TEBLİĞİ (SGM 2014/35)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SGM 2017/5) için, tıklayınız.
Bir ürünün, yerli ürün olarak değerlendirilebilmesi için toplam maliyetinin %51’inin yerli olması gerekmektedir. Yani, %49’luk kısmı aşmayan bir ithal ürün maliyeti varsa ürün yerli ürün olarak kabul edilmektedir.
Cep Telefonları
Cep telefonları günümüzde herkesin ilgisini çeken, toplumun her kesiminin gerekli olarak gördüğü ve üzerinde bulundurmak istediği bir araç olarak önümüze çıkıyor. Burada, toplumun her kesimi olarak bebekleri ve okuma bilmeyen veya görme zorluğu çeken yaşlıları bile bu kesime ekleyebilmemiz oldukça kolay. Çünkü, özellikle akıllı diye tabir edilen cep telefonları renkli ekranlarıyla, fotoğraf, video ve müzik depolama ve görüntüleme imkanlarıyla, internete kolay ve hızlı bağlanabilme özellikleriyle sadece bir telefon olmaktan çok, çeşitli araçları içerisinde bir arada bulunduran bir araçlar bütünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada da toplumun her kesimi, bebekler ve yaşlılar da dahil olmak üzere, bir cep telefonuna sahip olmak veya sahip olunan bir cep telefonunu sahiplenmeye çalışmak istemektedirler. (Bkz. Bebekleriniz, çocuklarınız, dedeleriniz 🙂 )
Cep Telefonu ve Dünya
Günümüzde, cep telefonlarını üretmek ve satmak dünyada kendilerini gelişmiş olarak nitelendiren ülkelerin tekelinde. Bu ülkeler, kendi çıkardıkları markalarla dünyanın her yerindeki insanlara kolaylıkla cep telefonu satabilecek kapasitedeler. Bunu da başarı ile uyguluyorlar.
Bu kadar arzu duyulan ve her geçen gün satışlarında artış yaşanan bir ürün için tek gaye ekonomik mi diye düşünmeden edemiyor bazen insan. Evet, temel amaç elbette bu üründen kar etmek ama ülkelere bağlı bulunan şirketlerin ülkelerle yapmak zorunda kaldıkları başka anlaşmalar da var elbette. Mesela, indirdiğiniz veya telefonunuzda hazır yüklü olarak gelen programların kullanım şartlarına baktığınızda, bir çoğunda program sizden verileri 3. kişilerle paylaşacağına dair onay istiyor. Buradaki 3. kişiler kavramını hiç düşündünüz mü?
Telefon Programlarının İnsanlara Göre İşlem Yapması ve Güvenlik
Hatta, günümüzde cep telefonlarının programlarının gelişmesiyle birlikte cep telefonları kendi kullanıcılarının ilgi alanlarına yönelik olarak işlemler de yapabilmektedir. Bu durum insanların genel olarak hoşuna gitse de bazı çevreler, cep telefonlarındaki programlara verilen izinlerle ve cep telefonlarının sahip oldukları kamera ve mikrofon gibi donanımsal özelliklerle birlikte, insanların bir şekilde sürekli olarak takip edilebildiklerinin altını çizmektedirler.
Hatta, bu takiplerin dışında kişilerin seslerinin ve görüntülerinin de bazı programlarla birlikte alınabildiğini de belirtebilmektedirler. Bu konu cep telefonlarının toplumların düşüncelerini, davranışlarını etkileyebilmek isteyen toplum mühendisleri için de çok önemli olabilmektedir. Hatta, cep telefonlarında kullanılan bazı programların özellikle bazı oyunların çocuk ve genç erişkinlerin bilinç altına yönelik mesajlarla onların ve dolayısıyla toplumun hayatını olumsuz etkileyebildikleri de belirtilmektedir.
Cep telefonlarının sürekli olarak ve neredeyse her an insanın yanında olması istihbarat faaliyetleri içinse bulunmaz bir fırsattır. Az önce, bahsedilen 3. kişiler istihbarata bağlı kişiler de olabilir mi, sizce?
Bize bu kadar yakın olan ve bir çok donanımsal özelliğiyle her şeyi kayıt altına alabilen bu aletler anlaşılacağı üzere, insanların düşüncelerini öğrenme ve etkileme noktasında çok değerli bilgi kaynakları olabilmektedir. Üstelik, sağlayabildikleri karlılık oranları ile kendi gelişimlerini de kolaylıkla finanse edebilmektedirler.
Yazılım ve Donanım
Cep telefonlarında, telefonun özelliğini belirleyebilen 2 büyük ana unsur var. Bunlardan birincisi yazılımı, ikincisi ise donanınıı. Bu iki unsurdan özellikle yazılım gerçekten çok önemli. Çünkü; yazılım, işin aslında görünmeyen kısmı, daha çok. Çünkü, yazılım sizin değilse telefonda her zaman için bir açık vardır. Yazılım sizinse en azından nerede ne açık olduğunu bilirsiniz ve buna karşı önlemler alırsınız. İşin bu kısmı özellikle millileşmek için ve telefondaki bilgilerin istenmeyen kişi veya kurumlara gitmesini engellemek için birinci derecede önemli.
Donanımsal özelliklerse, her geçen gün hızla gelişiyor. Donanımların, düzgün ve hızlı çalışmasını ise donanım ürünlerinin kalitesi belirleyebildiği gibi, yazılımla donanım arasındaki uyum da önemli oranda belirleyebilmektedir. Türkiye olarak şu an cep telefonuyla ilgili bir yazılımımız yok. Dolayısıyla, işe önce bazı donanımları üreterek başlamak zorundayız. Bu durum, az önce bahsettiğim yazılım konusundaki hassasiyetleri ortadan kaldırmıyor ne yazık ki. Yerli telefonlarda donanımsal olarak başlanan atağın mutlaka yazılımsal alana başarılı bir şekilde taşınması gerekmektedir.
Yerli Cep Telefonları
Yukarıda biraz üstü kapalı olsa da anlattığım nedenlerden dolayı, Türkiye olarak da yerli cep telefonları üretmek için de çalışmalar başlamıştı. İlk çalışmalar 1998 yılında Aselsan tarafından yapılmıştı ve o dönemde bir kaç modeli Aselsan piyasaya sunmuştu. Bu telefonlar yerli cep telefonlarının ilk örneğiydi. O dönemde cep telefonu üretebilen 9 ülkeden biri olan Türkiye ne yazık ki bu bazı hukuki nedenlerle (telif hakları) bu telefonların üretimini durdurdu. Bu hukuki konular çözülemez miydi? Bu durum da Devrim otomobillerinin başına gelenin bir benzeri miydi? Bilmiyorum.
Yerli üretimin her aşamada faydası dışarıdan ithal edilen ürünlere göre hem halkımız hem ülkemiz için elbette çok fazla. Cep telefonları için konuşursak, yerli üretim bir cep telefonu yapmak için Türkiye’de kurulacak bir fabrikayı bile baz alırsak, burada bizim amcamızın oğlunun, teyzemizin kızının, kendi oğlumuzun, gelinimizin, komşumuzun akrabasının çalışıyor olması bile ülkemizin istihdam gücünü artıracaktır.
Yerli Cep Telefonları Ekonomik Olabilir Mi?
Bunun dışında yerli cep telefonları, yerli üretim olduğu için muhtemelen daha ekonomik olacaktır. Ancak, burada yerlilik oranın yüksek olması dahası önemli parçaların yerli olabilmesi asıl ekonomikliği sağlayacaktır. Bunlar olmadan ekonomik bir cep telefonu yapabilmek için ucuz malzeme kullanılması gerekmektedir. Çünkü, yerli cep telefonlarının ne yazık ki ana parçaları başta olmak üzere bir çok parçasını biz üretemediğimiz için ve dışardan almak zorunda olduğumuz için bu parçalar ülkemiz şartlarında pahalıya mal olabilmektedirler. Dahası, küresel çapta bir satış kabiliyetimizde henüz olmadığı için sürümden de kazanamıyoruz.
Ancak, dışarıdan alınan parçaların Türkiye’de üretimlerinin sağlanabilmesi ile ekonomiklik hem satış aşamasında hem de servis aşamasında bizlere yansıyabilecektir. Uzun vadede, böyle ürünler ar-ge çalışmalarıyla desteklenerek, yeni ürünlerin ortaya çıkmasıyla ürün gamı geliştirilebilir ve ürünün bir ek parçasının daha Türkiye’de yapılması için adımlar atılabilir. Bu da yeni fabrikalar anlamına gelir. Bu sayede, örneğin yeni bir yerli çip fabrikası kurulduğunda bu ürünü kime satarız diye düşünmeye gerek olmadan yerli ürünlere bu çip takılabilir.
Aselsanla başlayan yerli cep telefonları üretimi, uzun zaman sessiz kaldıysa da son yıllarda yerli üretim cep telefonlarında bir hareketlilik var. Bu cep telefonlarının elbette hepsinin yerlilik oranları farklı farklı olmakla birlikte ben bu konuda ciddi adımlar atan firmaları özellikle takip ediyorum. Ciddi adımlardan kastım, günü kurtarma amaçlı satış politikalarından ziyade ileriye yönelik olarak kurulan fabrika, ar-ge tesisi gibi tesislerin de ülkemize kazandırılması. Bu tür tesisleri yapan firmalar her geçen gün daha iyi, kaliteli telefonları beklediğimizden daha kısa süre içerisinde piyasaya sürebilmektedirler. Dahası bu sayede yerlilik oranları da her geçen gün artmaktadır.
Yerli Üretim Sadece Montajlama Mı?
Günümüzde, bu tür telefonlar için bazı çevrelerden duyduğumuz “yurt dışından getirdikleri malzemeleri montajlıyorlar, sadece” gibi ifadeler her ne kadar gerçeği yansıtıyor gibi gözükse de bu durum aslında tam olarak da böyle değil.
Çünkü, bugün yerli cep telefonları üretiminde, yerlilik oranının %51’lik bir payı olan firma ürettiği ürünlerin satışlarından elde ettiği gelirlerle elde edeceği karlılık sayesinde ar-ge çalışmaları ve yeni fabrika açma gibi alanlara girerek, yerlilik oranını daha yüksek seviyelere çıkarabilecektir. Ancak, bu olayı böyle görmeyerek yerli adını kullanarak kendini bulunduğu seviyede yeterli gören, yerlilik oranını artırmaya çalışmayan firmalar için “montajlama yapıyorlar.” ifadesi doğru olabilir.
Dünyada her şey bir anda olmuyor. Yıllar öncesini düşünün cep telefonları ilk çıktığında nasıldı şimdi nasıllar? Hiç birbirleriyle alakaları var mı? Neden şimdiki telefonları o zaman yapmadık, insanoğlu olarak? Çünkü, her şeyin bir sırası var. Her an bir gelişim var. Önemli olan bu yarıştan kopmamak. Yerlilik oranları elde edilen satış başarılarına parelel olarak her geçen gün artacaktır. Ama, bunun için öncelikle başarılı şirketlere ihtiyacımız var.
Küresel Dünya ve Küresel Üretim
Yerlilik oranları konusunda bir diğer durum ise, cep telefonu şirketleri incelendiğinde çok daha kolay anlaşılabilecektir. Anlaşılabilecek konu, bugün global bir dünyada yaşıyor olduğumuzdur. Günümüzde bir çok markanın ürettiği ürünler, tamamen kendi ürünleri değil aslında. Globalleşen dünyada, artan lojistik hizmetleri kalitesiyle paralel olarak şirketler ürünleri için en iyisi olduğunu düşündükleri ürünleri en ucuza mal etmeye çalışarak, bu konuda uzmanlaşmış diyebileceğimiz başka firmalardan satın alma yoluna gitmektedirler.
Buna en iyi örnek gösterebileceğimiz marka, bugün dünyanın en iyi telefonu olarak kabul edilen, ürünleri satışa sunulmadan önce satış noktalarında kuyruklar oluşan hepimizin bildiği telefon markası IPHONE’dur. Iphone’un bir çok parçası başka firmalar tarafından üretilmektedir. Mesela IPHONE 8’in ekranı SAMSUNG tarafından üretilmektedir. Daha önceki bazı IPHONE modellerinde kamera yine SAMSUNG tarafından üretilmekteydi. IPHONE’u en yakından takip eden firmanın yani en büyük rakibinin SAMSUNG olduğunu da unutmamak gerekir. Durum böyle iken bile birbirleriyle ticarette küslük yapmıyorlar. IPHONE’un çipi de farklı firmaların üretimleri. Bunların dışında, bir çok farklı ülke ve firma tarafından üretilen donanımları da mevcut.
Durum elbette sadece IPHONE için böyle değil. Örneğin, SAMSUNG’un NOTE 7’de yaşadığı talihsizliği hatırlıyorsunuzdur. NOTE 7’nin pilinde sorunlar çıkmıştı. Aşırı ısınmalar, patlamalar vs.. Hatta, konu uçuş güvenliği konusuna kadar gitmiş. Bir çok uçak şirketi NOTE 7’leri uçağa kabul etmemişti. Samsung’un bu konudaki ilk açıklamaları pilin kendi üretimi olmadığı şeklindeydi ki elbette açıklaması doğruydu. Samsung, pili Çin’li bir firmaya ürettirmişti. Ancak, bu durum Samsung’un sorumluluktan kurtulmasını sağlayamadı elbette. Dahası, kendi üretmediği bir üründen dolayı bile, dünyada büyük bir prestij kaybına uğradı.
Üretim Yarışına Katılabilmek ve Yarıştan Kopmamak
Her zaman dediğimiz gibi artık küresel dünyada global olarak yaşıyoruz. En uygun fiyatlı, bize göre en kaliteli ürün neredeyse ona rahatlıkla ulaşabiliyoruz veya ayağımıza getirtebiliyoruz. Böyle bir dünyada elbette her şeyi kendimizin üretmesine gerek kalmıyor. En azından belli aşamalarda. Eğer, bir konuda en iyi değilsek çalışarak en iyi olmayı hedef haline getirmeliyiz. Ama, bu duruma gelinceye kadar hiç ürün üretmeyecek miyiz? Elbette, üreteceğiz eksik olan kısımları dışarıdan temin ederek.
Dünyada, ülkeler her aşamada bir yarışın içindeler. Bu yarışta bugün ileride olan bir ülke hangi konuda ilerideyse, bu sonsuza kadar bu şekilde sürmemektedir. Çünkü, beklenmedik bir olayla birlikte liderliği elinde tutan ülke ya da firma bir anda zor duruma düşebilmekte ve yerine ona en yakın konumdaki firma bir an önce gelmeye çalışmaktadır. Burada, yerine gelecek olan firma genelde onu en yakından takip eden firmadır, dolayısıyla ülkedir. Yani, her an için oluşabilecek değişiklikler, yarışın içinde olanlar için farklı fırsatlara kapı aralayabilecektir. Bunun için, yarışın içinde olabilmek çok önemlidir.
Milli Cep Telefonu
Yerli ürün, Türkiyede üretimi tamamlanmış üründür. Ürünün yüzde yüz Türk ürünü olduğunu göstermemektedir. Bu şekilde bir çok yerli ürünümüz var, aslında. Bunların çoğunluğu yabancı kaynaklı ürünler de olabilmesine rağmen yabancı sermaye ülkemizde fabrika kurmuş ve ürünün Türkiye’de ülkenin kaynaklarını da kullanarak üretilmesini sağlamıştır. Bu durum da yine yukarıda saydığım şartların oluşmasına olanak sağlamaktadır. Yabancı sermaye de ülkemiz için şart olmakla birlikte, yerli sermayeyle kurulmuş olan şirketler, ülkemizin öz kaynaklarını kullandıkları için ülkemizin şartlarına çok daha kolay uyum sağlayabilirler. Bu nedenle, yerli sermayeyle kurulmuş şirketlerle birlikte , kendine has fikir özellikleri olan, tamamının yerli olarak üretilebildiği ürünler milli ürünler olarak adlandırılmaktadır.
Cep telefonu piyasasında ise şimdilik milli ürün kavramı biraz uzak görünse de yerli ürün olarak bir çok marka öne çıkmaktadır. Cep telefonlarında, milli cep telefonunu yapabilmemiz için, işin öncelikle yazılım boyutuna eğilmemiz gerekmektedir. Bir cep telefonunun milli olabilmesi için öncelikle ve mutlaka yazılımının milli olması gerekiyor.
Cep Telefonları ve Milli Üretim
Cep telefonları için bence şu an yerli cep telefonları üretiminin ülke taleplerine cevap verecek konuma hızla gelebilmesi milli cep telefonu üretme hedefinden daha önemli. Çünkü, önce yerli şirketlerimiz ürettikleri cep telefonlarıyla kalite ve kullanım özelliklerinin tatminkar düzeyde olduğunu yerli müşterilere ispatlamak zorundalar. Dahası sağlayacakları servis ağıyla da müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarabilmeliler. Bu sayede, yerli müşterilerin yerli cep telefonları talepleri artırılabilir. Tabii ki üretilen yerli telefonların fiyatları da bu yönlendirmede önemli yere sahiptir.
Cep telefonlarının millileşmesi ise, bu temel adımlar başarı ile atıldıktan sonra yavaş yavaş olacaktır zaten. Çünkü, yerli cep telefonları, Türkiye’deki hatta başka ülkelerdeki satışları arttıkça telefon üreticileri ar-ge çalışmalarına ve donanımsal olarak telefonları geliştirmeye ve yerlileştirmeye daha rahat kaynak bulabileceklerdir. Ancak, yukarıda da belirttiğim gibi milli cep telefonu için temel şart milli bir yazılımdır. Bu nedenle, bir an önce milli yazılım işine de başlanmalıdır. Çünkü, telefonları donanımsal olarak beğenmekte zorlandığımız gibi, yazılımsal olarak da beğenmeyebiliriz ilk başlarda. Yapılacak olan milli yazılımın, belli bir noktaya ulaşmış olması şarttır. Bir diğer şartsa, yapılacak yazılımın, başka bir yazılımdan derlenmemesi, sıfırdan, özgün, güvenli, hızlı ve özel özellikleri olan bir yazılım olması olacaktır.
Bu kadar şey yazdıktan sonra artık yerli bir cep telefonu vakti de gelmiştir, değil mi? Ben bir tane yerli cep telefonu aldım. Hadi hayırlısı.