Korona virüsler genellikle hayvanlarda bulunabilen geniş bir virüs ailesidir. İlk keşfi 1960’lı yıllardır. Ancak, son yıllarda çeşitli mutasyonlara (değişimlere) uğrayarak hayvanlardan insanlara bulaşmaya başladılar. İnsanlara bulaşabilen formları da insandan insana geçerek, insanları daha fazla etkilemeye ve salgınlar yapmaya başladılar. Yeni tip korona virüsü de bunlardan biridir. Korona virüsler hakkında bilinenler aşağıda paylaşılmıştır.

Korona Virüsler

İnsanları etkileyemeyen korona virüsler elbette insanlarda yıllarca farkındalık oluşturamadılar. Hatta, bir çok insan doğal olarak bu virüs ailesinin adını bile bilmiyordu. Ancak, bu durumu değiştirmeye başlayan durumlar hayvanlardan insanlara bulaşmalarını sağlayan özellikler kazanmaları ile başladı. Bu şekilde korona virüsler hakkında bir çok araştırma yapılmaya başlandı.

Korona Virüslerin Tipleri

Latincede “corona” taç anlamına gelmekte olup, virüsün görünümüne göre bu şekilde adlandırma yapılmıştır. Korona virüslerin başlıca alfa, beta, gama ve delta olmak üzere dört türü vardır. SARS, MERS ve COVİD-19 beta türündendir.

Korona Virüsler Hangi Hayvanlarda Bulunur?

Korona virüsler kanatlılarda, yarasalarda, kemirgenlerde, kedilerde, köpeklerde, domuzlarda ve insanlarda bulunabilmektedirler.

Korona Virüsler Hangi Hastalıklara Neden Olabilir?

Korona virüsler genellikle soğuk algınlığına neden olan virüslerdir. Ancak, virüslerin mutasyona uğraması ile birlikte artık kişilerin bağışıklık sistemlerinin durumuna göre zatürre hastalığına da yol açabilmektedirler. Yeni tip korona virüsü de bu duruma sıklıkla neden olabilmektedir.

Korona Virüsler Gribe Neden Olur Mu?

Korona virüsler gribe neden olmazlar. Çünkü, gribe neden olan virüsler değillerdir. Korona virüsler genellikle soğuk algınlığına neden olurlar. Ancak, Covid-19 (yeni tip korona virüsü) soğuk algınlığı dışında alt solunum yollarını da etkileyerek, zatürre hastalığına yol açabilmektedir. Bu da ölüm oranlarını artıran bir neden olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Korona Virüs Belirtileri Nelerdir?

Korona virüsler genellikle soğuk algınlığına yol açtıkları için belirtileri de soğuk algınlığına yol açan diğer virüslerin belirtileri gibidir. Bu belirtiler korona virüse özel belirtiler olmayıp, bu belirtilere sahip olan kişilerin korona virüse yakalandığını sadece belirtilerden söylemek çok zordur.

Belirtileri burun akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük ve ateş olarak sıralayabiliriz. Ancak, bu belirtilerin kişinin bağışıklık sistemine göre daha da ağır seyredebileceği unutulmamalıdır.

Korona Virüsler Nasıl Bulaşır?

Korona virüsler hapşırık, öksürük gibi damlacık yoluyla bulaşabildikleri gibi insanların teması ile de bulaşabilirler. Hatta, damlacıkların temas ettikleri yüzeylere dokunulması ve kişinin ellerini ağzına, burnuna veya gözlerine değdirmesi ile de bulaşma olabilir.

Korona Virüsler Dış Ortama Dayanıklı Mıdır?

Korona virüsler genellikle dış ortama dayanıklı değillerdir.

Korona Virüsler Sıcağa Dayanıklı Mıdır?

Korona virüslerin sıcakta genetik materyallerinin bozulacağı düşünülmektedir. Bu yüzden kışın salgın yapma güçlerinin daha fazla olduğu öngörülmektedir. Yaz aylarında sıcaklığın artmasıyla korona virüslerinin (yeni tip korona virüsü covid-19 da dahil) salgın yapma güçlerinin azalması ile bu virüse karşı bir adım öne geçilebilir.

Yazın korona virüslerin salgın yapma güçlerinin tahmini azalmasında, elbette ısınan havalarla birlikte insanların daha çok açık alanlarda bulunabileceklerinin ve kapalı ortamların daha rahat havalandırılmalarının sağlanabileceği de etkili olabilecektir.

Yaz aylarının gelmesiyle korona virüsler yok olmayacaktır, tahminler sadece yayılma hızlarının düşerek salgın hızlarının düşeceği şeklindedir. Ancak, bu durum da tahminidir. Kesin bir bilgi değildir.

Soğuk Algınlığı ve Korona Virüsler

İnsanlarda hastalık olarak genellikle soğuk algınlığı yapan ve yine bir çok kişinin farkına varmadığı korona virüsler HCoV-229E, HCoV-OC43, HCoV-NL63 ve HKU1-CoV olarak adlandırılmaktadırlar.

SARS

2003 yılında ise, korona virüsler yavaş yavaş oluşturabilecekleri tehlikeleri insanlarda göstermeye başladılar. Virüslerin bu ilk denemeleri SARS-CoV (Severe Acute Respiratory Syndrome) olarak adlandırıldı. SARS’ın kaynağının misk kedileri olduğu düşünülmektedir.

MERS

2012 yılında ise virüslerin ikinci denemesi özellikle Orta Doğu bölgesinde ortaya çıktı ve bu duruma neden olan virüsler de MERS-CoV (Middle East Respiratory Syndrome Coronavirus) olarak adlandırıldılar. MERS’in kaynağının ise develer olduğu düşünülmektedir.

COVID-19

31 Aralık 2019’da ise nedeni bilinmeyen zatürre hastalığı bazı kişilerde görülmeye başlandı. Çok geçmeden bu hastalığın etkeni de korona virüs olarak belirlendi. 7 Ocak 2020 tarihinde tespit edilen bu yeni tip korona virüsü önce 2019-nCoV olarak adlandırılmış sonrasında ise yeni virüsün adı Covid-19 olarak güncellenmiştir. Covid-19, 2019 yılında ortaya çıkan Corona Virüs Hastalığı’nın (Disease) kısaltılmış halidir. Covid-19’un deniz ürünleri satılan bir pazarda ilk olarak görülmüş olması kaynağın deniz ürünü olma ihtimalini güçlendirmektedir. Ancak, yarasalardan insanlara bulaştığı da düşünülmektedir.